2 Mart 2017 Perşembe

"José Mauro de Vasconcelos - Şeker Portakalı" Kitap Yorumu


___KİTAP KÜNYESİ___

Kitap Adı : Şeker Portakalı
Yazarı: José Mauro de Vasconcelos
Çevirmeni :Aydın Emeç
Yayınevi: Can Yayınları
Basım Tarihi: Ağustos 2015 ( 20. basım)
Sayfa Sayısı:182
Fiyatı: 13 tl



___ARKA KAPAK___

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya,muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan José Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı 'Şeker Portakalı' , "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü" dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen , dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı , yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zezé 'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeç'in , güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zezé'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri , yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.


___OKUYUCU YORUMU ___

Zezé'yle tanıştığımda ilkokula gidiyordum . Tanıdığım anda nefret etmiştim ondan. Oldum olası kalbimi sızlatan şeyler kendimi güçsüz hissettirmiştir bana. Zezé'ye olan nefretimin sebebi buydu. İlk gözyaşımda kaçmıştım Zezé'den ve kendime söz vermiştim . Bu bir elveda olacaktı. Biz Zezé'yle artık karşılaşmayacaktık. 
Ne yazık ki yine dayanamadım. Çocuk haline katlanamazsam delikanlılığıyla avunurum diyerek almıştım Delifişek 'i elime ama elimde kalan yine Şeker Portakalı'na olan özlemim oldu.Elime aldıktan yaklaşık üç saat sonra yine gözyaşları içerisinde vedalaştık Zezé'yle . Onun sokaklarında dolaştım ,Kral Luis 'i de alıp Amazon'a daldım peşlerinden . Gloria'nın sesinde kurtuluşu buldum.  Portuga'yı çok sevdim ve kalbimden derin ağıtlar yaktım onun için. Vedalaşamadım onunla. O güzel ağacın altında Zezé'ye gülümseyerek sarışını aklıma kazıdım. Birçok yerde Zezé için ağlamaktan kendimi alamadım. Zezé için , Portuga için ... 
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bazı kitaplar asla kaybolup gitmiyorlar. Şeker Portakalı da adını sonsuzluğa yazdırmış kitaplardan biri olarak kalacak . Zezé ve o pamuk kalbi  yüzyıllarca okuyucularının kalbinde atacak .

____ALINTILAR___


syf 167

Bir daha hiç göremeyecektim Portugamı , hiç. Gitmişti.Ve yürüyor, yürüyordum.Kendisine Poruga dememe ve yarasalık yapmama izin verdiği yerde duruyordum. Bir ağaç gövdesine oturdum ve alnım dizlerimde , tortop oldum.
Birden içimden büyük bir başkaldırı yükseldi.
"Kötüsün , küçük İsa ! Ben ki bu kez benim için Tanrı olarak doğacağına inanıyordum,bana bunu yaptım demek! Neden beni öbür çocukları sevdiğin gibi sevmiyorsun! Uslu durdum. Kavga etmedim , derslerime çalıştım, sövmedim, 'kıç' bile demedim.Neden bana bunu yaptın küçük İsa ? Küçük portakal fidanımı kesecekler, kızmadım.Yalnızca biraz ağladım. Ama şimdi ... şimdi..."
Yeni bir gözyaşı yağmuru.
"Portugamın geri gelmesini istiyorum küçük İsa. Bana Portugamı geri vermelisin.
Derken çok tatlı , çok yumuşak bir ses yüreğimle konuştu.Üzerine oturduğum ağacın acıma dolu sesi olmalıydı bu:
"Ağlama , küçük çocuk . O , göklerde ."

syf 182 Son itiraf
Yıllar geçti , sevgili Manuel Valadares. Şimdi kırk sekiz yaşındayım ve zaman zaman , özlemimde hep  bir çocuk olduğum izlenimine kapılıyorum.Birden ortaya çıkıverecekmişsin,bana artist resimleri ve bilyeler getirecekmişsin gibi geliyor. Hayatın sevilecek yanlarını bana sen öğrettin , sevgili Portugam. Şimdi bilye ve artist resmi dağıtma sırası bende , çünkü sevgisiz hayatın hiçbir anlamı yok. Ara sır sevgimle mutluyum, ara sıra da yanılıyorum ; bu daha sık oluyor. O çağlarda, bizim çağımızda yani ,yıllar önce bir Budala Prens'in, mihrabın önünde diz çökmüş "Budala" 'nın gözleri yaşlarla dolarak ikonlara şunu sorduğunu bilmiyordum.
"OLUP BİTENLERİ ÇOCUKLARA NİÇİN ANLATMALI ?"
Gerçek, sevgili Portugam ; bunları bana çok erken anlatmış olmalarıdır.
Hoşça kal !
Ubatuba , 1967



___ İncelemek isteyenler için ___

3. kitap  Delifişek















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder